Ayna

Anlatmaliymis Meger

Dün gece seni gördüm yine
bembayaz bir yağmur içinde
bir rüya değil sanki
gülüyordun gözlerime
Herdamla bir keder
gözlerimde yaş oldun
yetti bundan fazlası ölüm
gelme artık gecelerime
o günlerden bir rüzgar eser
ümitlerim seni terkeder
senden o bakışları gizler
kapkaranlık bir keder
hayatta paylaşmaya değer
bildiğin bir sır varsa eğer
haykırıp dağlara taşlara
anlatmalıymış meğer
...
Dün gece seni gördüm yine
bembayaz bir yağmur içinde
bir rüya değil sanki
gülüyordun gözlerime
Herdamla bir keder
gözlerimde yaş oldun
yetti bundan fazlası ölüm
gelme artık gecelerime
o günlerden bir rüzgar eser
ümitlerim seni terkeder
senden o bakışları gizler
kapkaranlık bir keder
hayatta paylaşmaya değer
bildiğin bir sır varsa eğer
haykırıp dağlara taşlara
anlatmalıymış meğer
...
Artık çıkmıyorum istiklale
sabah Fatma hanım uyandırıyor.
Helva, ekmek, çay bana onlar bakıyor.
Odanın hali perişan, ben perişan kimse yok işime karışan.
Ara sıra balkona çıkıyorum.
Fesleğenler kuruduğunda ocaktı. Ben baharı bekliyorum.
Ne olduğunu bilmediğim bir umudum var hala.
Gözüm şişelere takılıyor. Becerebilseydim ne ala.
Bu günlerde böyleyim ben. Yas denen şiirdeyim.
Bir köşede gülüşün var, sırtımda kanlı bıçağın.
Hiç bir zaman duymayacağın, duysan da anlamayacağın
Bir çığlıkta sana birikiyorum…